SAI, standardın giriş bölümünde SA8000'in çerçevesini net olarak çizmektedir. Bazı önemli noktaların üzerinde durmamız gerekir.
SA8000 standardı; BM İnsan Hakları bildirgesi, ILO sözleşmeleri ve ulusal iş kanunlarına dayanır.
Konumuz "işyerinde insan hakları" olduğuna göre, konuyla ilgili uluslararası alandaki yasal mevzuata (BM İnsan Hakları bildirgesi, ILO sözleşmeleri ve eğer varsa sektöre özgü diğer normlar) ile Türkiye Cumhuriyeti İş Kanunu ve ilişkili çalışma mevzuatına uyumu sağlamalıyız. Mevzuata uyum sağlayamayan bir kuruluşun SA8000'e uygunluğu söz konusu olamaz.
Denetlenebilir, belgelendirilebilir bir yapıdadır.
SA8000, sosyal sorumlulukları kapsamında çalışan haklarına saygı gösteren ve bunu temin etmek için gerekli faaliyetleri sürdürmeye istekli kuruluşlar için bir yol haritası/kılavuz niteliğindedir. Bu kuruluşlar için tipik bir Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi'ne ilişkin "şartları" tanımlar. Bu şartlara uygun bir sistem kurduğunu ve uyguladığını beyan eden bir kuruluşun bu beyanı, üçüncü taraf bağımsız bir kuruluş tarafından (akredite belgelendirme kuruluşu) doğrulanabilir (denetim) ve onaylanabilir (belgelendirme). Böylece kuruluşun beyanı uluslararası geçerlilik kazanmış olur.
SA8000 standardı, uygulanması ve belgelendirilmesi "zorunlu" bir standart değildir. Bu standarda uygun bir sistem kurmak, kuruluşun "tercihidir".
SA8000 standardı, "yasal mevzuat" değildir. Dolayısıyla bu standarda uygun sistem kurmak ve belgelendirmek, bir zorunluluk değildir. Bununla birlikte bazı sektörlerde bazı kuruluşlar kendi tedarikçilerine SA8000'i zorunlu tutabilir. Bu sektörel bir zorunluluk veya kuruluşun tedarikçi seçim/değerlendirme politikaları ile ilgili bir durumdur. Bu durumun tipik örnekleri günümüzde tekstil ve hazır giyim sektörlerinde yoğun olarak yaşanmaktadır. Sektördeki uluslararası büyük markaların çoğu, tedarikçilerinin SA8000 standardına uyumunu ve belgelendirilmesini bir "şart" olarak görmekte, sadece SA8000 uygulayan veya belgeli tedarikçiler ile çalışmaktadır.
Standart, sadece kuruluş çalışanlarını değil, kuruluşa direkt veya dolaylı olarak hizmet eden tüm çalışanları kapsar.
SA8000 standardı sadece kuruluş çalışanlarınının hakları ile ilgilenmez, konuyu daha geniş bir kapsamda ele alır. Kuruluşun tüm tedarik zinciri boyunca standart şartlarına uygunluğu garanti altına almasını talep eder. Kuruluş, ismi ne olursa olsun (tedarikçi, yüklenici, taşeron, alt yüklenici, hatta evlere verilen işler için ev işçileri dahil) tüm tedarikçilerinin SA8000 şartlarına uygunluğunu talep etmelidir. Onları teşvik etmeli, desteklemeli ve bu standart şartlarına uyum sağlamayan tedarikçiler ile uzun vadede çalışmamalıdır.
Bu standarda uygunluğun yolu etkili bir yönetim sistemi kurulmasından geçmektedir. Konuyla ilgili faaliyetler kuruluş tarafından bir bütün olarak algılanmalı ve bir sistem olarak yönetilmelidir.
SA8000, ilgili mevzuat ve standart şartlarına uygunluğun sağlanması ve uzun vadede sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması için, bu konudaki faaliyetlerin sistematik bir şekilde sürdürülmesini ister. Bu amaçla kuruluş bir sosyal sorumluluk "yönetim sistemi" kurmalı, dokümante etmeli, uygulamalı ve etkinliğini sürekli iyileştirmelidir.
Standart her sektörden, her büyüklükteki kuruluşa uygulanabilir.
SA8000 belirli bir sektöre özgü bir standart olarak hazırlanmamıştır. Tam tersi evrensel bir standart olması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, SA8000 her sektörden, her büyüklükte ve her coğrafyadaki kuruluşlarca uygulanabilir.